Geçmiş zamanlarda kasabalarda tellaklar sokaklarda satış yaptıkları ürünleri duyurduğu gibi, günümüzde firmalar reklam yoluyla ürünlerini duyurmaya çalışırlar. Pazarlamanın en iyi yolu reklamdır. Reklam, pazarlama adına altın anahtardır. Reklam ile sadece ürün tanıtımı yapılmamakta, günümüzde bir çok alanda yapılır.
Reklamdaki asıl amaç dikkati çekmek, bir ürün almaya gittiğinizde size reklam yoluyla öğretilen markalar yeterli etkiyi yaratmışsa, siz de olumlu etkiler bırakmışsa, ürün alırken çoktan alışveriş sepetinizde bu markayı bulabilirsiniz. Reklamlar sizi ürün almak adına harekete geçirir. Eğer yeterince olumlu yapılan bir reklam ise bu markanın satın alınma olasılığı çok yüksek olur.
İnsanlar ihtiyaçları doğrultusunda hizmet ve ya ürün arayışına girer. O arayışta ilk akla gelen marka olmak çok önemlidir. Şunu iyi bilmek gerekir; marka o insanın aklına nasıl, ne zaman gelir? Bu sorulara cevap veren reklamlar markanın akla gelme olasılığını artırır. Reklamın asıl amacı da budur. İnsanların ihtiyaçlarının karşılanması konusunda reklamlarla söz konusu markanın gelmesidir. Reklamın etkisi çok önemlidir. Eğer reklam insanların zihninde ne kadar yer kaplarsa o kadar büyük algıya sahip olur.
Reklamın hangi markayı ifade ettiği net ve açık olmalıdır. Eğer reklam tüketicinin zihninde tamamen yer edinirken markanın açık ve net olmaması başka markaların alınmasına sebep olabilir. Bu durumda reklam kendi markasına değil diğer markalara yaramış olur. Bu yanlışla hareket eden marka sayısı zannettiğinizden çok daha fazladır.
Başka bir tehlikeden bahsedecek olursak yaptığınız reklamın,rakip firmalarınızın daha önceden kullandığı renk, simge ve ya kavramlarını kullanmış olmasıdır. Eğer bu yolda böyle bir hata yaparsanız bu yine rakip firma için yaptığınız reklam olur. İnsanların aklında şekillenmiş bu ögeleri kendi reklamınızda kullanmanız rakip firma markasının tazeliğini korumasına neden olur. Özgün markanıza ait renk, simge ve kavramları oluşturun. Markanızın dili, rengi ve bu ögeleri özgün yapmanız gerekir.
Reklamcılar işin başında markanın insanların aklında hangi çağrışımda bulunduğunu bilmelidir. Reklamın şunu vermesi gerekir. Bu marka benim ne işimi halleder? Nereden satın alabilirim? Ne zaman almalıyım? Nerede tüketebilirim? Bunların cevabını veren reklamlar daha fazla akılda kalır.
Reklam, ürünün tüketici gözünde mevcut olan bilginin üzerine yeni bilgiler ekleyen bir amacı olmalıdır. Markanın reklamları hep aynı şeyi söylemeli fakat farklı söylemlerle mevcut olan bilgiyi sürekli tazelemelidir. Bu şekilde başaralı olmanın yolu yaratıcı olmanızı gerektirir. Bunu yapabilen bunda başarılı olabilen çok az sayıdaki reklamcı bu konuda çok değerli olma sebebi budur.
Geniş kitlelere ulaşan reklamlar az sayıda kişiye çok defa gösterilmesinden daha verimlidir. Amaç az sayıya çok kez reklam göstermek değil olabildiğince çok kişiye reklamı göstermektir. Bu konuda Byron Sharp şunu ifade etmiştir;
Markayı büyütenin az sayıda çok kullanıcısı değil, çok sayıda az kullanmasıdır. Büyük markanın büyüklüğünü gösteren satışlarının iyi olması değil o markanın insanların akıllarında 1. sırada olmasıdır.