Tasarıma başlanılmadan önce ve tasarım esnasında, yapacağınız sitenin kalitesini artırmak için uyulması gereken bir takım kriterler vardır. Bu kriterlere web tasarım ilkeleri denir. Bu ilkelere uyulmadığında ciddi oranda bir imaj kaybı, olumsuz geri dönüşler ve ziyaretçi sayısında düşüşle karşı karşıya kalabilirsiniz. Ortaya çıkacak bu tarz olumsuzlukları önlemek adına web tasarım ilkelerinin iyi bir şekilde öğrenilmesi ve kullanılması, tasarlanacak olan sitenin geleceği açısından önemlidir. Peki web tasarım ilkeleri nelerdir?
İçerik
İçerik bir web sitesinin temelidir. Bir sitedeki yazılar ve konu ile ilgili olan resimler içeriği oluşturur. 90’lı yıllara gelindiğinde internetin mimarı Tim Berners-Lee’nin asıl hedefi bilim insanlarının makalelerini bütün dünya ile paylaşılabilecek bir sistem meydana getirmekti. Günümüze kadar bir web sitesinin en nihai amacı içeriğini bütün dünya ile paylaşmak olarak görülmüştür.
Bir site tasarlamaya içerik ile planlama yaparak başlamalısınız. İçeriğe göre planlanmayan sadece görselliği ön plana aldığınız sitelerin sizin için kötü sonuçları olabilir.
Tasarımı kötü olan bir site kaliteli içeriklerle donatılmışsa yine de ziyaretçi çeker. İçerikte sade ve anlaşılır bir dilin kullanılması ve ziyaretçilerin beklentilerini karşılaması açısından önemlidir.
Tasarım
Tasarım bir web sitesi için içerikten sonra gelen en önemli ögedir. Tasarım bir sitenin logosundan tutun; içerik alanları, görsellerinin sayfa içindeki yeri, sitenin renk ve düzenine kadar hangi ölçüde olacağıdır.
Ziyaretçinin siteye girdikten sonra dikkatini çeken ilk ilke tasarımdır. Mesela bir kullanıcı siteye girdikten sonra ilk önce logoya bakar. Tasarımına ve renklerin uyumuna baktıktan sonra içeriğe odaklanır. Bu süreç çok kısa bir sürede gerçekleşir. Bunun gibi bazı nedenlerden dolayı tasarım, içerikten daha fazla önem arz edebilir.
Tasarıma başlanılmadan önce sitenin sayfa düzenini (logo, renk, menü tuşları vb. bileşenler) zihninizde belirlemeniz, tasarlanacak olan sitenin koduna yazarken size kolaylık sağlar. Bu şekilde hareket ettiğiniz sürece tasarımı tamamladıktan sonra ekleme ve çıkarmalarla uğraşmak zorunda kalmaz, zamandan da tasarruf edersiniz.
İşlevsellik ve Kullanılabilirlik
İşlevsellik ve kullanılabilirlik tasarım ilkeleri arasında, içerik ve tasarımdan sonra gelen en önemli ilkedir. İşlevsellik bir sitenin sayfalarına olan erişim kolaylığı iken kullanılabilirliği ise ziyaretçilerin dostu olarak tanımlanabilir.
Ziyaretçi siteye girdiği süreçte sayfa bağlantılarını kullanarak aradığı içeriğe ulaşır. Bunu genellikle sitenin menü tuşuyla yapar. Eğer aradığı içeriğe uzun bir sürede erişim sağlamak gibi zorluklarla karşı karşıya geliyorsa, o sitenin işlevselliğinde bazı sorunlar olduğu söylenebilir.
2000’li yıllara gelindiğinde dünya genelinde Web 2.0 adlı bir kavram yayılmaya başlar. Web 2.0, internetin çağ atlamasının bir göstergesidir. Web 2.0 ile birlikte internetin temel standartları belirlenmiştir. Bu standartlardan biri de işlevselliktir. Eğer ziyaretçi, sitenin bir sayfasından başka bir sayfasına üç veya daha fazla tıklama ile ulaşıyorsa işlevsellik yönünden zayıf bir site olarak adlandırılabilir. Bu soruna çözüm üretebilmek için birçok web sitesinde tüm sayfaların bir liste şeklinde bulunduğu “site haritaları” kullanılır.
Kullanılabilirlik ise kullanıcının bir sitede harcadığı zaman ile ilgilidir. “Kullanıcı menüyü rahatça kullanabiliyor mu?” ,”Yazılar okunaklı bir yazı sitilinde veya düzeninde mi?” ,”Kullanılan renkler göz yoruyor mu?” sorularının cevabını kullanılabilirlik belirler.
Kullanılabilirlikle ilgili birtakım kriterler vardır. Bunlar arasında en önemlileri şunlardır:
- Bir sitenin en geç açılma aralığı 7-13 saniyedir. Bu zaman aralığında açılmayan siteler ziyaretçi tarafından kapatılmaya başlar. Ziyaretçin herhangi bir önemli yada zorunlu denilecek kadar bir işlemi yoksa 30. saniyeden sonra terk eder. Bu sebepten dolayı açılış sayfasının dosya boyutunu düşük tutmak faydanıza olacaktır.
- İçerik sayınız fazla ise site içinde mutlaka bir arama motoru bulunmalı.
- Göz yormayan renkler ve renklerin uyumuna dikkat edilmeli
- Yazılar için uygun fontlar belirlenmeli, okunaklı olmalıdır.
- Sitenin her sayfasından ana sayfaya erişim için bağlantı linkleri bulunmalı.
- Menüler kullanıcıyı yormamalı, kullanımı rahat olmalıdır.
Biçim
Biçim, tasarım ve içeriğin bir araya gelmesidir. Biçimin 3 temel şartı vardır:
- Renk düzeni
- Okunabilirlik
- İçerik – tasarım ilişkisi
Renk Düzeni
Tasarlanacak sitenin renk düzeninin içerikle uyumlu olmasına dikkat edilmelidir. Bununla beraber eğer arkaplan için koyu bir renk seçilmişse içerik alanında açık renkler kullanılmalıdır. Sıcak renkler (kırmızı, turuncu, sarı) göz yorduğu için mümkün olduğu kadar az kullanılmalı, soğuk renkler (mavi, yeşil, mor, turkuaz) daha fazla tercih edilmelidir.
Arkaplan rengi gibi sabit bileşenlerin her sayfada aynı renkte olması göz yormaması adına önemlidir.
Okunabilirlik
Sitede kullanılacak yazı tipi, punto büyüklüğü, satır uzunluğu, satır arası boşluk içerik ile uyumlu olmalıdır. Font tercihinde Times New Roman gibi hatları keskin ve eski bir site düşüncesi uyandıran fontlar tercih etmek yerine Open-Sans gibi çağdaş, hatları yumuşak fontlar tercih edilmelidir.
Font büyüklüğü de önemli bir unsurdur. Ne çok büyük ne de çok küçük olmasına dikkat edilmesi 12px – 14px font büyüklüğü tercih edilmelidir. 11px, 13px gibi tek sayılı fontlar kullanılmamalıdır.
İçerik hizalamaları bir sitenin etkili ve güzel görünmesi için önemli kriterler arasındandır. Hizalamada sola ya da her iki yana yaslama tercih edilebilir. İçeriğiniz uzun ise ortalı hizalama kullanılmamasına dikkat edilmelidir.
İçerik – Tasarım İlişkisi
İçerik ile tasarım arasında ilişki sitenizin uyumlu bir biçime sahip olmasında önemlidir. Yazılar içinde yer aldığı kısmın sınırlarına yakın olmaması, aralarında oranlı bir boşluk olmalıdır. Satır yükseklikleri ise tercih ettiğiniz fontun büyüklüğüne uyumlu olacak şekilde belirlenmelidir.
Uzun yazılarda görseller kullanılmalı, tercih edilen görseller içerikle uyumlu olmalı ve içeriği yansıtmalıdır.
Güncellik
Bir sitenin güncel platformda sorunsuz çalışabilmesi için eski teknolojiler tercih etmek yerine HTML5, CSS3 gibi çağdaş teknolojiler tercih edilmelidir.
Sitenin footer bölümündeki site güncellik yılını gösteren bildirim düzenli aralıklarla her yıl güncellenmeli, güncelleme yapılamıyorsa da “2015’den beri” gibi ifadeler kullanılmalıdır.
Uygunluk ve Güvenilirlik
Web sitesinin alan adı belirlenirken ideal uzunlukta olmasına ve kullanıcıların akıllarında kalacağı bir ad belirlenmelidir.
Site kullanıcılar için bir güven duygusu vermeli, olabildiğince yazım ve noktalama hatası yapılmamalı ve özgün içerikle yer verilmelidir.
Uyumluluk
Hazırlanacak olan site tüm platformlarla uyumlu çalışabilmelidir. Tasarım esnasında tarayıcı uyumlulukları adım adım test edilmelidir. Eğer sitenizin eski platformlarda çalışmasını istiyorsanız çağdaş teknolojilerin bazı özellikleri kullanmayabilirsiniz. Yalnızca çağdaş platformlarda çalışması düşünülen bir site tasarlanacaksa Internet Explorer 9 gibi eski nesil tarayıcılarda test etmek yerine, bunun yerine modern IE10 tercih edilmelidir.
Sitenin mobil cihazlarda da uyumlu olarak çalışabilmesi için Samsung ve Apple marka telefonlarda test edilmelidir.
Bu yazımızda web tasarım ilkelerine yer verdik. İyi bir site tasarlamak adına bu ilkeler hayati önem teşkil eder.